26 Ağustos 2013 Pazartesi

İncil hakkında

İncil kelimesinin Yunanca olduğu iddia edilmişse de bu kelimenin asıl iştikakı semitiktir. Kelimenin Aramca iştikakına dair bazı iddiaları okudum, ancak ben daha uygun olduğunu düşündüğüm iki farklı açıklamaya sahibim.

Aramca'da “encele” yahut “neccele”, yolu açmak, “incele” ise doğmak, ortaya çıkmak, açık seçik olmak, açıklayıcı olmak, parlamak gibi anlamlara geliyor. Böylece “incele” kelimesini Aramca'ya da uygun olan Arapça Sarfına göre çekimlediğimizde “incele, yenceli, incil” şeklide olmaktadır. Yani masdar olarak İncil denilir. Hz. İsa'nın ve havarilerin konuştuğu dil Aramice idi. Bu itibarla kelimenin Aramca iştikakı, Yunanca iştikakından daha muteberdir.

Hz. İsa'dan sonra bir çok incil yazılmıştır. Dördüncü yüzyılda Roma'da toplanan konsillerin aldığı kararla sadece 4 incil kanonikal (şeri) olarak kabul edilip diğerleri yasaklanmıştır.

İsa döneminde Yahudiye bölgesinde Aramca ve İbranice konuşulurdu. İlk inciller (dört incil), Yunanca yazıldı. Ancak ilk Yunanca nüshalar günümüzde kayıptır. Miladi dördüncü yüzyılda incillerin Vulgata adı verilen Latince çevirisi yapıldı. Halen geçerli olan bu Vulgata İncilidir. 16. yüzyılda Vulgata incilinden yani Latince'den batı dillerine tercümeler yapıldı. Son yıllarda ise İncillerin, Süryanice ve Habeşçe'ye çevrilmiş ilk dönem versiyonları da ortaya çıktı. Kumran'da, Nag Hamadi'de ve başka bölgelerde de yapılan kazılarda hristiyanlığın ilk kaynaklarına dair nüshalar bulundu.

Gün yüzüne çıkarılan Barnabas'ın yazdığı bir incil daha vardır. Bu incilde hz. Muhammed'in müjdesi de vardır. Ancak hristiyan dünyası bu incili kabul etmemektedir. Dört incilin ve Barnabas incilinin dışında da pek çok incil vardır. Meryem'in incili, Petrus'un İncili, Yakup'un İncili, Yahuda'nın İncili, Kumran İncili ve hatta İsa'nın Yazmaları bile mevcuttur.

Evangel, incilî yani incile tabi olanlar, incilciler anlamına gelir. Genellikle belirli bir kiliseye değil de, doğrudan incile tabi olanları ifade eder.

İncil'in bir diğer adı da Ahdi Cedid'tir (Yeni Ahit / Yeni Sözleşme). Eski Ahit ise Tevrattır. Kumran yazıtlarının Cemaat parşömeninde yeni ahit kavramı açıklanıyor. Açıklamaya göre İbrahim, İshak, Yakup ve Musa zamanlarında Allah İsrailoğulları ile kavim bazında toptan olarak ahitleşmiştir. Yeni dönemde ise toplu ahit geçerli değildir, ergen yaşına gelen İsrailoğullarından her mümin, cemaat ile ahdini/sözleşmesini yapmalıdır. Cemaate olan ahdini bozacak bir kusur işleyenler ise cemaatten, yani ahitten ihraç edilirdi. Böylece kilisede aforoz denilen müessese doğmuş oldu.



Paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *