Soru: Fıtrat meselesinde çocuklar üzerinden gidelim istersen çocuk wc ye gider bir bakarsın şarkı söyler bir bakarsın ilahi okur bir bakarsın kurandan ezberlediği ayeti okur çocuğa yapma günah dersin ama aynı zamanda çocuklar günahsızdır islam fıtratındadır dersin, bu konuda tartışmayı açmanı rica ederim?
Cevap: Bu zor bir soru, çünkü konunun anlaşılması için bir çok açıdan incelenmeyi hakkediyor. Kısaca cevaplamaya çalışayım:
Hz. Peygamber (sa)'in bir hadisi şeriflerinde "İnsanlar İslam fıtratı üzerine doğarlar, anneleri babaları onları yahudileştirir, hristiyanlaştırır" buyurduğu bildirilmiştir. Bu hadise göre, İslam ve fıtratın aynı şey olduğu, aslında bir çocuğun zaten İslam üzere doğduğu fakat anne ve babasının onu bozduğu sonucu çıkabilir.
Ancak mesele bu kadar kolay değildir. İslam, insan fıtratını temel almakla birlikte; fıtratın ta kendisi değildir. Çünkü fıtrat aslında nötrdür. İnsan fıtratı iyiliği de kötülüğü de barındırır. Nitekim ayette şöyle der: "Andolsun nefse ve onu varedene, ona isyanını ve itaatını ilham etmiştir. Onu arındıran yaşamıştır. Onu gömen ise helak olmuştur." Demek ki nefsi kendi hevasına gömmek kurtuluş getiremez. Nefis yaratıldığı hal üzere olduğu gibi bırakılamaz. Onun terbiye edilmesi gerekir.
Yine başka bir örneğe dönelim. Allah insanı varedeceğini söylediğinde melekler onun fıtratına itiraz etmişlerdir. Kan dökücülük fıtratın bir gereğidir. Allah buna karşılık "Adem'in Nübüvvetini" önerir. Çünkü Adem'den "fe enbe'e" yani isimleri haber verdi aslında "Nübüvvet etti" anlamında kullanılmıştır. Bu yüzden nübüvvet yoksa insan fıtratı eksik ve hatalıdır.
Kuşkusuz insan nefsi, onun fıtratı, yani yaratıldığı hal, iyiliği barındırdığı gibi kötülüğü de barındırır. Bunu şöyle yorumlayabiliriz: İnsanın iyiliği eymen (sağından, önünden, içinden, vicdanından, sağduyudan) kötülüğü de solundan (yusar (sol), şimal (kuzey) yada verae zahrihi/arkasından) gelir. Yani iyilik içinden gelir, kötülük ise dışından sana şeytan tarafından ilka edilir. Ne var ki fıtratın, şeytanın ilkasına karşı bir koruması yoktur. Bu yüzden nübüvvete ve şeriata ve nefis tezkiyesine ihtiyaç vardır.
İslam insandan "insan" olmasını değil, "erdemli insan" olmasını ister. Hadisi şerifte: Ben ancak ahlakın yüceliklerini tamamlamak için gönderildim" duyurulmuştur. Amaç insanı fıtratına döndürmek değil, onu daha da yukarı çıkarmaktır.
28 Kasım 2014 Cuma
Amaç fıtrata dönmek mi
24 Kasım 2014 Pazartesi
Doğuranlar ve doğurtanlar
Sokrates der ki, ebeler artık doğum yapmayan kadınlardır. Hatta gerçek ebeler, hiç doğum yapmayanlardır diye üsteler. Sokrates bu metaforu kendi şahsında bir fikir olmadığını göstermek için kullanır. Çünkü Sokrates başkalarının fikirlerini deşerek onların içinden doğru ve yararlı olanları çıkartır. Yani kendisi başkalarının fikirlerinin ebesidir.
Benzer bir uslamlamayı Otto Gross isimli bir Psikanalist Freud için kullanır. "Freud'un cinsellik teorisi, aslında onun cinsellik işlevinin bitmiş olmasından kaynaklanır" der. Haydar Dümen için de aynı şey söylenir. Aynı şekilde çocuklar ve gençler utangaçtır, ama işlevleri bitmiş yaşlı kadınlar ve erkekler terbiyesiz bir dil kullanmaktan çekinmezler. 🙂
Bir şeyin bayrağını taşımak, aslında o şeyi yaşamaktan vazgeçmek anlamına gelir. Artık mum gibisindir. Mum dibine ışık vermez. Başkaları adına kavga ederken, kendi hakkından olursun. Dikkat edin bütün feminist kadınlar, aslında feminen (dişi) olmaktan vazgeçmiş olanlardır. Artık bir dişilik işlevi yok, çekiciliği de. O artık erkek gibi olmak onunla mücadele etmek istiyor. Ama bir erkeğe aşık genç bir kız için feminizm, kadın hakları kavgası vs. ne ifade edebilir ki? 🙂
Cesur Jaguar
Kedigiller içinde dört tanesinin kükreme yeteneği var: Aslan, kaplan, jaguar ve pars (leopar)... Diğerleri sadece miyavlar. 🙂
Jaguar aslan ve kaplandan sonraki en büyük kedidir. Leopara benzer ama leopardan biraz daha büyüktür. Amerikan kıtasında yaşadığı söylenir.
Bütün kedi-giller muhteşemdir ama bence Jaguar gibisi yoktur. Jaguar güç, cesaret ve çevikliğin mükemmel bir uyumudur. Jaguar göle dereye dalıp oradaki büyük anakondayı, büyük timsahı avlayabilen tek kedidir. Aslan ve kaplan bile bu kadarını yapamaz.
Jaguarın isminin etimolojisi ile ilgili olarak Vikipedia'ya bakabilirsiniz. Portezikce ve İspanyolca'dan geldiği şeklinde etimolojik önerilerde bulunulmuştur. Fakat benim alternatif bir açıklamam var.
Arapçada Jaguar'a, Yağur adı verilir. Yağur akın/baskın yapan, korkusuzca dalan/saldıran anlamına gelir ki bu tam olarak Jaguarın niteliğini açıklayan bir kelimedir. Yine Cesur kelimesinden geldiği söylenmiştir bu da hayvanın cesaretini gösterir.