
Hayri Kırbaşoğlu hocafendi (!) Sözcü gazetesinin manşetinden demiş ki; "İslamcıların şartı beşten üçe düştü: Masa, kasa, nisa"
Bunlar yaldızlı sözler, ucuz demogoji... Bir kere, dil ve mantık hatası yapıyor. O zaman sormak lazım diğer ikisi neydi?
İktidar üzerinden İslamcılığa ve İslamcılara çatmak bir klasik dinsizlik hastalığıdır. İktidar sahipleri kendilerini islamcı bile kabul etmezken neden?
İktidar sahipleri islamcılık adı altında eleştirilemez. İktidar sahipleri islamcı olmadıklarını defaatle belirtiyorlar. İslami referans kullanmaları ise, bu da sağcılığın bir gereği. Sağcılık az da olsa din diline yakındır.
Yani bir iktidar partinin başkanı "minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz" demesi ile islamcıdır demek çok saçma bir kriterdir. İslamcılık hiçbir zaman minare, kubbe olmamıştır. Bunlar islam bile değildir. Folklorik değerlerdir. İslam olan namaz, oruç, zekattır.
Bu iktidar (Ak Parti iktidarı) din dilini de hiçbir zaman kullanmamıştır. Namazınızı kılın, zekatınızı verin dediklerini hiç duymadık.
Öte yandan İslamcılık eleştirisi, müslümanlık eleştirisinin güncel bir boyutudur. Tamam islamcılar da müslümanlar da mükemmel değiller. Yaptığınız bir özeleştiri değilse, eleştirdiğiniz kimselerden en azından eleştirdiğiniz konuda daha dürüst olmanız gerekir.
İslam'da çamur atma anlamına gelen "eleştiri" yada günah çıkarma anlamına gelen "öz-eleştiri" yoktur. İslam'da iyiliği desteklemek ve kötülüğe karşı çıkmak anlamına gelen "emri bil maruf ve nehyi anil münker" vardır.