Bu ay iş yoğunluğundan fazla kitap okuduğum bir ay değildi. Daha ziyade Açık öğretim Tarih bölümü kitaplarını okudum ki gerçekten bu kitaplar büyük bir zenginliktir.
AÖF – Roma
Tarihi
Aslında bu kitap
iki bölümden oluşuyor: Eski Yunan Hellas ve Roma Tarihi. Bu ay
kitabın ikinci yarısını yani 4-8. ünitelerini okudum.
Özet olarak
belirtmek gerekirse Roma tarihi dört evreye ayrılır:
- Krallık öncesi
Roma
- Krallık dönemi
- Cumhuriyet dönemi
- İmparatorluk
dönemi.
Anahtar
Kavramlar
- Roma Tarihi
AÖF – İslam
Medeniyeti ve Tarihi
Bu kitapta da bu ay
5-10. üniteleri okudum. Oldukça güzel bir kaynak olduğunu
söyleyebilirim.
- Hulefa-i Raşidin
dönemi
- Emeviler dönemi
- Endülüs devleti
Hulefa-i Raşidin
dönemi tarihi hep bildiğim şeyler idi. Emeviler konusunda biraz
daha sistematik bir bilgim oldu. Emeviler genel olarak iki bölüme
ayrılır:
- Muaviye’nin
soyundan gelen sultanlar
- Mervan bin
Hakem’in soyundan gelen sultanlar
Kitapta Emeviler’den
sonra ise Abbasiler’e değil Endülüs’e yer verildi. Endülüs’ün
de dönemleri şöyle sıralanabilir:
- Valilikler dönemi
- Emevi devleti
- Muluk’ut Tavaif
(Beylikler)
- Murabıtlar
(Afrika kökenli Berberiler)
- Muvahhitler (Yine
Afrika kökenli Berberiler)
- Gırnata Krallığı
(Beni Ahmer Devleti)
Endülüs devletinin
yıkılışı aslında fetihten kısa bir süre sonra başlamıştı.
Müslümanlar 732’de Puvatya savaşında Franklara yenildiler. O
tarihten sonra da Endülüs fetihleri durdu ve tersine fetih başladı.
Aslında bu savaştan sonra patlak veren ayaklanmalar isyanlar ve iç
savaş nedeniyle Endülüs’ün iki yakası bir daha asla bir araya
gelemedi. Araplar, Berberiler, Sakalibe (Endülüs kölemenleri) ve
yine Arapların kendi aralarındaki kabileler arasında sonu gelmez
ayrılıklar ve çekişmeler yaşandı.
İbretlik bir
tarihtir Endülüs tarihi.
Anahtar
Kavramlar
- İslam Tarihi
- Emevi Tarihi
- Endülüs Tarihi
AÖF – Orta
Asya Türk Tarihi
Hunlar, Göktürkler,
Ak Hunlar, Avrupa Hun Devleti, Attila, Uygurlar, Tabgaçlar, Avarlar,
Hazarlar, Sabarlar, Moğollar, İlhanlılar, Altın Orda, Timur,
Babür devleti, Türkistan hanlıkları ve diğerleri.
Keyifli bir okuma
idi. Ama çok yoğun olduğu için yeniden bir kronolojik sıralamaya
ihtiyacım var.
Anahtar
Kavramlar
- Türk Tarihi
- Orta Asya Türk Tarihi
Sigmund Freud –
Musa ve Tek Tanrılı Dinler
Bu kitapta geçen görüşlerini genellikle Adolf Meyer ve Ernst
Sellin’e dayandırıyor. Meyer Musa’nın
Mısır prensi olduğunu, Sellin ise Musa’nın kendi kavmi
tarafından öldürüldüğünü ileri sürer. Tabi
Freud bu iki fikri benimseyerek bunlara psikanaliz açıdan yaklaşır.
Freud bu kitabında
temel olarak Musa’nın Mısırlı bir prens olduğunu kanıtlamaya
çalışıyor. Ona göre de tek tanrı (Aton) inancı İkhnaton
isimli bir Mısır Firavunu tarafından geliştirilmişti. (Bu Hz.
Yusuf dönemindeki Firavun olmalı. Gerçi İkhnaton tarihini
Musa’dan bile daha geç bir döneme bağlıyorlar. MÖ.1350)
Böylece Musa Mısır’da köleleştirilmiş bir halk olan İsrail
halkına bu inancı empoze ederek onlara liderlik etmiştir. Hem tek
tanrılı dini, hem de sünneti Mısır’dan aldığını ileri
sürmektedir.
Ona göre iki Musa
vardır: Biri çabuk kızabilen, diğeri ise yüreği geniş
hoşgörülü. İki tanrı vardır: Biri Yahova öteki ise Elohim.
Böylece Tevrat’ın iki akımı yada yorumu doğmuş oldu: Biri
Yahveist öteki Elohist. İki farklı ismin, iki farklı tanrıya
işaret ettiğini aktarır.
Bir de Musa’nın
öldürülmesi meselesi vardır. Daha önce Totem ve Tabu kitabında
da okumuştum. Tabu’nun ve cinsel yasakların ortaya çıkmasının
“Babayı öldürmek” ile bağlantılı olduğunu ileri
sürmekteydi. Ona göre İsa’nın çarmıha gerilmesi de bu duruma
işaret etmekteydi. Bu görüşlerini yine Totem ve Tabu kitabından
alıntılayarak bir de bunu Musa için tekrarlar.
Beğendiğim bir
kitap olduğunu söyleyemem. Herşeyden önce bu kitap, Yahudi
inancına ve tarihine dışardan bir okuma getirmektedir. İçerde ne
söylendiğine asla bakmamaktadır. Yahudilerin kendileri hakkında
kendi tarihlerine ilişkin anlatageldiği hiçbir malzemeye bakmadan
sırf kendinden önceki iki psikologun yorumlarını bu kadar
bilimsel sayması ciddi bir eksiklik.
Anahtar
Kavramlar
- Freud Kitaplığı
- Dinler Tarihi
- Psikanaliz
Muhammed Bakır
es-Sadr – Fedek (Arapça)
Fedek ile ilgili çapraz okumalar yapıyorum. Kitap da bir tür
belgesel roman gibi duygusal cıvık cıvık. Bilimsel bir değeri
yok. Zaman kaybı.
Muhammed Bakır es-Sadr Iraklı çağdaş bir Şii alimi. Saddam
Hüseyin bunu 1980’lerde idam etmişti. Şimdiki Mukteda es-Sadr’ın
büyük amcası yada dedesi. (emin değilim)
Muhammed Bakır es-Sadr Ayetulah el-Uzma idi. Irak (Necef) şiilerinin
tersine daha ilk yıllarda İran devrimini destekliyordu. Yani
devrimci bir alim idi. Halen Irak şiileri arasında İranı en fazla
destekleyen grup Sadr grubudur.
Yazarın Türkçe’ye de çevirilmiş İslam Ekonomi Doktrini adlı
bir kitabı da mevcut idi.
İbni Teymiyye’nin şiilere reddiye yazdığı Mihacüs Sünne
isimli kitabına reddiye yazan bir kaç şii mevcut. Onların
(Arapça) kitaplarını da internetten buldum. Bir tanesini açıp
Fedek konusuna baktım o da aynı. Yani İbni Teymiyye’nin yaptığı
rivayet kritiği meseleye getirdiği nasslar, normlar, hukuki
yorumlar göz ardı edilerek onun üslubuna takılıyor ve
duygusallık yapıyordu. Diyordu ki, “İbni Teymiyye Fatıma’ya
‘dünyevi mal istemesinin övünç/erdem bir tarafı yoktur’
lafını nasıl söyler. O ki Peygamberin parçası o ki, peygamberin
ciğeri...”
Bu mudur yani? Vereceğiniz cevap bu mudur? O zaman siz de önce
Peygamber’in eşi, kalbi, aşkı, Aişe hakkında ettiğiniz
iftiralara bir bakın...
Anahtar
Kavramlar
- Şia
- Fedek
Necip Keylani -
Hemametu Selam (Arapça Roman)
Lise yıllarında Necip Keylani’nin (Türkçe) romanlarını
okumuştum. Bu Arapça romanı da uzun süredir rafımda duruyordu.
Kitabın konusu şöyle: Genç bir erkek ve genç bir kız birbirini
seviyorlar. Erkek bir şeyh’in (bizdeki ağa diyelim) oğludur.
Gizli gizli buluşuyor evlenme ve kavuşma hayalleri kuruyorlar.
Sonra ailelerine açmaya hazırlanırken oğlanın babası olan şeyh
bir kız istemeye gider. Meğer istediği kız, aslında oğlunun
aşık olduğu ve evlenmeyi istediği kızdır. Şeyhi kıramazlar ve
kızı bile bile ona verirler.
Eski bir Arap dizisinden hatırladığım benzer bir hikaye de
Endülüs’ün yıkılış tarihinde geçer. Son Endülüs sultanı
Ebu Abdullah Muhammed henüz prens iken bir ara Kastilya krallığına
esir düşer. Orada esarette iken güzelliği dillere destan bir
prensese aşık olur. Daha sonra Hristiyanlar Ebu Abdullah’ı
serbest bırakırlar. Ebu Abdullah prensesin hayalini kurar. Bu arada
halen Sultan olan babası Ebul Hasan, bir savaşta Kastilya
Krallığını yener ve aldığı esirler arasında oğlunun sevdiği
prenses de vardır. Ebu Abdullah sevinir. Ancak babası Ebul Hasan
bunu bildiği halde güzel prensesi kendine alır. Baba ile oğul
arasında çatışma başlar.
Elbette bu tür hikayeler sadece Arap kültürüne has değil. Mesela
Moliere’in Cimri kitabında da böyle bir anlatı vardır.
Harpagon’un (Cimri) oğlu bir kız ile birbirini severler.
Evlenmeyi düşünürler. Sonra oğlu babasına açmayı düşündüğü
bir sırada Harpagon bu kızla evleneceğini söyler. Oğluna
“böylece sana da bedavaya kızın dul annesini alırız” diye
müjde de verir.
Anahtar
Kavramlar
- Arap Edebiyatı
- Romanlar
Etfalul Ğabe
(Arapça Öykü)
Bir dizi Arapça
öykü/masal kitapları var. Ortalama 50’şer sayfalık. Ama bu ay
biraz tembellik ettim, şimdilik sadece bunu okudum.
Anahtar
Kavramlar
- Arap Mitolojisi
Diğer
Ayrıca Roma,
Emeviler, Endülüs, Fedek, konulu Türkçe ve Arapça bazı
makaleler, tezler ve Ansiklopedi maddeleri de okudum.
I like what you guys are usually up too. This type of clever work and coverage! Keep up the very good works guys I've incorporated you guys to my personal blogroll. facebook log in
YanıtlaSil