11 Kasım 2018 Pazar

En kötü faiz gecikme ve temerrüt faizidir

Faizin bir çok çeşidi var ve en kötü olanı da temerrüt faizidir. Temerrüt faizi gecikme faizinden de daha ağırdır.

Misal elektrik faturanı ödeyemedin. Elektrik idaresi hemen günlük gecikme faizi ekler. Ödeyemediğin fatura kabarır. Hemen ödemeye imkanın olmadı diyelim. Bu sefer avukata icraya verir. İcraya başlar ve kurum avukatı vatandaştan parça parça aldığı ücretleri önce faizin faizine, avukatlık masraflarının faizine, icra masrafları faizine sayar. En son ana borcu ödersiniz. 10 lira ödemeniz gereken miktar 50 liraya çıkmıştır.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı olarak faiz sistemini sürekli eleştirir. En çok da Merkez Bankasına ve bankalara faizi yüksek tuttukları için yüklenir eleştirir. Bankaların verdiği aylık %1-2 cıvarındaki faiz için "yüksek faizdir, çok fazladır" diye kızar köpürüp duruyor.

Lakin asıl faiz bankaların mevduat karşılığında aldığı veya verdiği faiz değildir. Gerçek faiz tefecilikte olduğu gibi gecikme faizi ve temerrüt faizidir.

Örnek vaka: Toki nin Konut Emlak Yönetimi'nin aidat ve yakıt parası için aylık aldığı gecikme faizi %5. Hemen ödemezsen icra ve temerrüt faizi sonra geliyor tabi... Kat mülkiyeti kanunu böyle diyor. Elbette normal apartman yöneticileri bunu uygulayamıyor. Emlak Konut Yönetimi gibi faizden ciddi bir gelir kalemi edinmiş olan tefeci kurumlar dışında...

*

Sıradan gariban vatandaş zaten bankadan mevduatlı faiz işlerinee bulaşmıyor. Ama vergide; elektrik, su, yakıt, çöp harcı, telefon ve iletişim hizmetlerinde, konut ve araç giderlerinde, aidatlarda vs de; yani temel ihtiyaçların ödemesinde en ufak bir gecikmede bankaların uyguladığından 3-5 kat daha fahiş faiz uygulayan kimdir? Tabi ki devlet yada devlete bağlı kurumlardır... Gerçek faiz budur. Dar gelirli insanların hayatlarından çalıyorsunuz.

*

Faiz bir ekonomik kölelik sistemidir. Ama asıl faiz bankaların mevduat faizi değil, devletin ve kuruluşların kanunun gücüne dayalı olarak aldığı gecikme, icra ve temerrüt faizidir. Faiz konusunda gerçekten bir şey yapılmak isteniyorsa borçlar kanunundaki ve diğer kanunlardaki ilgili hükümlerin yeniden düzenlenmesi gerekir.

Faraza hakkınızı arayacak, şikayet edecek olursanız; misalen Tüketici Hakem Hayetine başvurursanız ne olur? Cep telefonu şirketlerinden biri sizi mağdur etti diyelim ve siz de hakkınızı aradınız. Tüketici Heyeti de sizi haklı buldu. Adamlar 50 avukat ile size karşı mahkeme açıyorlar. Ne yapacaksınız karşı avukat mı tutacaksınız? 100 liralık fatura sahtekarlıkları için icra bedeliyle birlikte 700-800 lira ödeyip kurtulmak var bir de binlerce lira harcayıp avukat tutmak var. Size mahkeme açılır da avukat tutarsanız ve avukatınız mahkemeyi kazanırsa bile kendi avukatınızın ücretini kendiniz ödemeniz gerekiyor.

O zaman baştaki 100 liralık sahtekarlığı sineye çek, diyelim onu kaçırdın o zaman 700-800 liralık icra bedelini ver ve kurtul. Malesef bir çok vatandaşın yaptığı budur.

Devlet vatandaşlarının hem devlet hem de kurumlar vasıtası ile bu şekildeki faiz/icra/mahkeme ile sömürülmesine izin vermemelidir.

Paylaş:

1 yorum:

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *