13 Ocak 2019 Pazar

Habakkuk kitabındaki Hz. Muhammed müjdesi


İşte Peygamber Habakkuk'tan Efendimizin (sa) gelişinin müjdesi:

Tanrı Teman'dan,
Kutsal Ruh (Hz. Muhammed) Paran Dağı'ndan geldi. (Salat)
Görkemi kapladı gökleri,
O'na sunulan övgüler (hamdı) dünyayı doldurdu.


Güneş gibi parıldıyor,
Elleri ışık saçıyor.
Gücünün gizi ellerinde.
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra,
Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
Duruşuyla dünyayı sarstı,
Titretti ulusları bakışıyla,
Yaşlı dağlar darmadağın oldu,
Dünya kurulalı beri var olan tepeler O'na baş eğdi.
Tanrı'nın yolları değişmezdir.
Kuşan çadırlarını çaresizlik içinde gördüm,
Midyan konutları korkudan titriyordu.
(Kitabı Mukaddes / Habakkuk Kitabı)

Not: Tevrat'ta İsmail (as) peygamberin yerleştiği yer Paran olarak geçer. 
Paylaş:

Sakar ne demektir?


Sakar'ın cehennemin adlarından biri olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Türkçe'deki sakar ise eli ve ayağı ile sık sık kazalar yapan kimse anlamına gelir. Peki bu sakar'ın cehennem ismi olan sakar ile bir alakası var mıdır? Mümkündür. Me'va (düzgünce gidilen) cennetine karşı, sakar (düşüp kalkan, yuvarlanan, bir türlü yolunu bulamayan) cehennemi...

Dede Korkut kitabında SAKAR alnında uğursuzluk nişanı bulunan kişi, uğursuzluk ile damgalanmış kişi anlamına gelir. Cehennem sakarından uzak bir mana değil.

Sakar ile ilgili başka açıklamalar da mevcut. Arapça'daki ve Kuranda geçen şekli (سقر). Ancak (صقر) şeklinde de söyleniyor. Sad ile olanı Şahin/Atmaca kuşu anlamına gelir. Sin ile olanı ise yakıp kavuran, eriten ateş anlamınada kullanılıyor.

Sakara cehemmen manasını Kuran kazandırmış olabilir. Çünkü ayette. (سأصليه سقر وما أدراك ما سقر لا تبقي ولا تذر لواحة للبشر) denilmiştir. Yani "Ben onu Sakar'a ulaştıracağım. Onun ne olduğunu biliyor musun? Onu ne bırakır ne de vazgeçer. (Yakıp yıkar anlamında). O insan derisini kavurup eritir." Ayette de görüldüğü gibi sakar önceden Peygamber ve kuşağının bildiği bir kelime değildi yani.

Sakar Arapça'da hileci, düzenbaz, anlamında da kullanılmıştır. Bu yüzden eski Türkçe'deki uğursuz manasından uzak değil.

Sakar ile ilgili bir başka açıklama da şudur: Onun kafası atmayacaya benzeyen bir cehennem zebanisi olduğu söylenmiştir. Kadim Mısır inançlarında da kafası kartala benzetilen bir cehennemin tanrısı betimlenmiştir.

No: Bu yazıyı ilk kez 13 Ocak 2015 tarihinde Facebook sayfamda yayınladım.
Paylaş:

10 Ocak 2019 Perşembe

Nemrut ve Tütün


Nemrud bir avcı imiş, onun refleksleri bir kaplanınkine eşdeğermiş. Gece karanlığında bir tavşanın üzerine yanlışlıkla bastığında biz faniler ani bir refleks ile panikleyip ayağımızı çekerken Nemrud bir kaplan refleksi ile daha da üzerine basıp "Onu yakaladım" dermiş. Bu yüzden adı Nemrud olmuş. 

Efsaneye göre Nemrud ilahlık iddiasında bulunuyormuş.

Etrafındakiler "İyi ama sen de bizim gibi bir insansın, farkın nedir" diye sormuş.

Nemrud "ben istersem işemem" demiş. Bir kaç gün kendini tutmuş, sonunda karnı patlayacak gibi olunca dayanamamış ve gizli gizli işemeye başlamış.

İşediği yerde Tütün Otu bitmiş.

İçerken bi kez daha düşünün bence... 😏

Bana öyle bakmayın, ben efsanenin yalancısıyım. 😂

Lakin tütün anayurdu da neredeyse Adıyaman yani Nemrud'un memleketi. Herhalde bu da bir tesadüf olsa gerek...

Paylaş:

Steinitz'in büyük lafı

Steinitz bilinen ilk Dünya Satranç Şampiyonu'dur. Büyük üstattır. Steinitz ile satranç çağ atlamıştır. Konumsal satrancın babası kabul edilir. Zamanında yaşayan tüm üstatları yenmiş, rakibine 6-0 çekmiştir. Bu skoru Fisher'e kadar tekrar eden de olmamıştır.

Bir ara şöyle demiş Steinitz; "Tanrı ile oynasaydım ona ilk hamle hakkını verirdim." Büyük laf!

Ünlü yönetmen Ingmar Bergman’ın Yedinci Mühür adlı kült bir filmi vardır. Bu filmde Azrail (ölüm meleği) bir şövalyenin canını almaya gelmiştir. Şövalye ölüm meleğinden kendisine son bir şans vermesini ister. Onunla son bir satranç oyunu oynamayı teklif eder. “Eğer beni yenersen o zaman canımı alırsın” der. Ölüm meleği kabul eder. Bergman'ın bu filmi de Steinitz'in bu sözünden esinleme olabilir.
Neyse, gel gelelim bir iki yıl sonra da Steinitz amca, Emmanuel Lasker isimli bir Yahudi göçmenine yenildi ve dünya şampiyonluğu ünvanını kaptırdı. İki yıl sonraki rövanş maçında Lasker onu daha fena ezdi. Sonra delirdi ve öldü gitti. Mütevaziliğin ödülü olarak Lasker 27 yıl boyunca en uzun Satranç Dünya Şampiyonu oldu.

Büyük lokma ye ama büyük laf etme!
Paylaş:

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *