"Dünya beşten büyüktür" deyince hemen aklınıza BM gelir. Veya tersinden BM deyince de bazılarımızın aklına hemen "dünya beşten büyüktür" lafı gelir. 😆
Neyse ben başka bir şey anlatacağım, ama iyi dinleyin (pardon okuyun) bak. 😀
Şimdi olayın hikayesi uzun ama ben kısa anlatacağım. 1. Dünya savaşında ABD ve Avrupa "bir daha böyle yıkıcı savaşlar olmasın sorunları ortak bir platformda çözelim" diye Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) adlı bir uluslararası organizasyon kurarlar. Ancak Milletler Cemiyeti zayıf kalır ve 1. sinden daha şiddetli olarak 2. Dünya savaşı patlak verir.
Bu kez 1941'de henüz savaşın en şiddetli olduğu dönemde Roosevelt ve Churchill Atlantik Bildirisi adlı bir bildiri yayınlarlar. Bu bildiri Birleşmiş Milletler örgütünün temel kurucu fikrini içerir. Böylece Müttefik ülkeler savaş boyunca bu BM fikrini geliştirir.
2. Dünya savaşında aslında birçok peyk ülke katılmıştır. Ancak müttefikler cenahında savaşın asıl yükünü taşıyan 5 ülke vardır. Onlar da sizin de bildiğiniz dünyadan büyük olmayan o beş ülke var ya işte onlar: ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'dir.
1943'e gelince Müttefik ülkeler Türkiye'nin de savaşa katılması için çok büyük baskı uygularlar. Türk ordusunu silahlandıracaklar, Ege'deki adaları verecekler, Batı Trakya ve Bulgaristan'dan da toprak verecekler. Ayrıca da kurulacak olan BM örgütünde 5 daimi üye arasında 6 üye olmayı da teklif ederler.
Aslında o tarihte Almanların kaybedeceği kesinleşmişti. Almanlar Rusya'nın Stalingrad şehrinde durdurulmuş, Kuzey Afrika'daki cephelerde yenilmiş ve Mihver devletlerinden İtalya da saf dışı bırakılmıştı. Yani Türkiye'nin kaybedenler tarafında olmayacağı çok açıktı.
Ancak Türk siyasi iradesi aşırı korkak ve çekingen davrandılar. Sebebi de Almanlar değil Ruslardı. Ruslar Almanları durdurunca ve Türkiye'nin de artık Almanya'nın tarafında savaşa girmeyeceği kesinleşince Türkiye ile ilişkileri koparmış Boğazlar üzerinde hak iddia etmiş ve Doğu Anadolu'dan da toprak istemişlerdir. Bu yüzden Türkiye bu sonu geciktirmek ve Rusya da Almanya karşısında daha çok yıpransın diye Rusya'nın tarafında savaşa katılmadı.
Tabi bu politika da işe yaramadı. Rusya savaştan daha güçlenmiş olarak çıktı ve Avrupa'nın yarısını işgal etti, Türkiye ve hatta Yunanistan'dan da toprak istedi. Sonuçta Türkiye de Rusya tarafından yutulmamak için tarafsızlık politikasını terkedip Batı ittifakına angaje oldu.
Neden Türkiye'nin de veto hakkına sahip 6 daimi üyesinden biri olmadığını ve bu üye sayısının neden 5'te kaldığını anladınız.
0 yorum:
Yorum Gönder