İslam dünyası neden geri kaldı? Son iki yüzyıldır yüksek sesle sorulan bir soru bu? Aslında çok basit bir cevabı var ama bunu aşağıda açıklayacağım.
İslam Dünyasında bu soruya ilk ciddi cevap İslamcılık cenahından geldi. 19. Yüzyılın üçüncü çeyreğinde İstanbul'a gelen Cemaleddin Afgani şöyle demişti: "Hristiyanlık İslam'ın aksine geriletici bir dindir. Bu yüzden Batılılar Hristiyanlık'tan uzaklaştıkça ilerledi biz ise İslam'dan uzaklaştıkça geriledik."
Bu görüş ve söylem o gün bugündür İslamcılık için kurumsal bir düşünceye dönüştü. Sonradan gelen bir çok islamcı münevvirde bu sözleri bulabilirsiniz. Misalen geçenlerde Bediüzzaman'ın Hutbe-i Şamiye'sini okuyordum orada da aynı şeyleri anlatıyor. Bu görüş günümüzde de İslamcılar ve dindar Müslümanlar arasında hala geçerlidir.
Peki doğru mu?
Bana göre yanlış hem de çok yanlış. 😃
Dünyevi kalkınmanın yolu dünyevi yol ve yöntemlerden geçer. Eğer matematikte geri kalmışsan bunun nedeni hadis ilmini öğrenememiş olman değil. Matematikten kaldıysan matematik çalışacaksın. Bu kadar basit.
Müslümanlar dinin herşeye rengini veren Allah'ın boyası olması konusunu yanlış anladılar. İslam ahlakı ile ahlaklanmayı bireysel planda değil de herşeye karışan fukeha ruhban sınıfı ve din teokrasisi olarak yorumladık.
İslam bu değil; ruhban sınıfı ve din teokrasisi hıristiyanlığı öldürdüğü gibi kesin olarak müslümanlığı da öldürür.
0 yorum:
Yorum Gönder