28 Kasım 2021 Pazar

Fütüristik dünyada kama ve kılıç

 

Geçen gün Dune (2021) filmini izledim. Dune'nin 1984 filmini ve 2003 dizisini de daha önce izlemiştim. 2021'i de çok merak etmiyordum aslında. Arkadaşlar ısrar edince 2021 olanını da izledim. Bana pek aham şaham gelmedi, Dune, bildiğiniz Dune işte 😁

Film M.S 10191 yılında geçiyor. Yani şimdiki zamandan yaklaşık 8 bin yıl sonra. İnsanlar gezegenler arası yolculuklar yapıyor ve Dünya dışında başka gezegenlerde yaşıyorlar. Dune fütüristik bir film. Teknolojinin ne kadar ilerlediğini belirtmeye gerek yok.

Ancak Dune ve benzeri filmlerde dikkat ederseniz insanlar günümüz ateşli ve konvansiyonel silahları veya onların daha da ileri versiyonlarını kullanmak yerine yerine Ortaçağ'dan kalma kesici silahlar kullanılıyor: Kılıç, pala, kama, hançer vs. 😃

Babamın da bir teorisi var. Kıyametten önce müminler ve kafirler savaşacak ve bu savaş kılıç savaşı olacak. Araba yerine at kullanılacak. Eh buna benzer temalar fütüristik ve distopik filmlerde de çok var. Elbette ki babam bunlardan hiçbirini izlememiştir. 😃

Demek ki kılıç filan kullanmayı, ok atmayı ihmal etmemek lazım. Ne dersiniz? 😃

Paylaş:

26 Kasım 2021 Cuma

Zamanımızın sahte peygamberleri

Dün facebook sayfamda elçilik (peygamberlik) iddiasında bulunan biri vardı. Bir sure meali paylaştı %90'ı Kuran ayetlerinden koleksiyon yapmış. Fakat hiç duymadığım ifadeler kalıplar da var.

Kendime dedim yahu bu hangi sure? Afalladım hafızam kötü epeydir de dini şeyler yerine genelde siyaset bilimi ile ilgili şeyler okuyorum. Neyse kullandığı bazı ifadelerin yanlış olduğunu ve o şekilde ifade olmadığını biliyordum. Nitekim aradım taradım fakat öyle bir şey yoktu.

Dedim ki hayırdır bilader bu nasıl bir sure öyle? Öyle bir sure olduğunu sanmıyorum.

Dedi ki bunlar Allahın yeni elçisine indirdiği ayetler. 😂

Dedim kardeş sen sıyırmışsın. Allah ıslah etsin.

Buna karşılık olarak elçisini yalanlayanlara nasıl bir azap olacağına dair uydurulmuş vahiysinden ayetler sıralamaya başladı😂

Valla hiç uğraşacak mecalim yok. Yazılarını sildim ve listemden çıkardım.

***

2005'te yine böyle bir peygamber çıkmıştı. Bu seferki genç bir hatundu.

O zamanlar yahoo gruplara takılıyoruz, dini felsefi siyasi tartışmalar filan... Mesela o gruplardan biri Kemal Ersözlü'nün yönettiği Varoluşbilinci grubu idi. Akif Emre'den Kürşat Atalar'a, İhsan Eliaçık'tan Kenan Çamurcu'ya kadar birçok kişinin orada yazdığını hatırlıyorum. Tartışmalar belirli bir elit kitle arasında olduğu için şimdiki facede yaptığımızdan daha yoğun ve daha seviyeli idi.

Neyse bu yeni resul bana yazdı. Kendisine bir kitabın vahiy olarak indiğini söyledi. Bana örnek bir kaç parça da gönderdi. 600 sayfalık bir kitap olmuş, benden adres istiyor kargo ile gönderecek kitabı. 😊

Kuran'ı kabul ediyor ve onun üzerine bir ek kitap vahyedilmiş ona güya. Baktım yine böyle abuk subuk şeyler yazmış. Neyse MSN üzerinden konuştuk sanırım.

Sordum:
- Adınız nedir?
+ Cemile
- Cemile ne demek?
+ Güzel olan demek
- Peki Maruf ne demek?
+ Bilmiyorum, dedi.

Dedim,
- Peygamber/Resul olmuşsun ama Maruf'un ne olduğunu bilmiyorsun. Halbuki Kuranı bilen bir kişi Maruf'un ne olduğunu da gayet bilir.
+ Siz Resulünüzü mü sorguluyorsunuz, dedi? 😃
- İyi güzel de bu bilgi çağında Allah bula bula senin gibi bir cahili mi gönderecek, dedim ve onu engelledim.

Tabi ki Allah dilediğini peygamber olarak seçer. Ancak cehalet peygamberlerin vasıfları arasında bulunmuyor. 😒


Paylaş:

24 Kasım 2021 Çarşamba

Ekonomik savaş filan yok, yanlış politikalarda ısrar var

Doların yükselişinin Erdoğan'ın faiz indirimindeki ısrarı nedeniyle olduğunu her halde herkes anlamıştır. Merkez Bankasının her faiz indirme kararında dolar zıplıyor. İndirmese o dolar durup dururken yükselmiyor. Arkadaşlar bunun adına Para Politikası deniliyor. Ne olduğunu nasıl işlediğini öğrenmek istiyorsanız internetten AÖF'ün Para Politikası kitabını indirip okuyabilirsiniz.

Para politikası şudur: Para politikası devletin merkez bankasını ve diğer finansal kuruluşlarını kullanarak aldığı kararlar ile para ve döviz piyasalarına yön vermesidir. Faizleri düşürmek bir para politikası aracıdır. Devlet bu hareketi yaptığı zaman para piyasasında mutlaka bir reaksiyonu olacaktır. Bu reaksiyon olumlu veya olumsuz olabilir, bir para politikası uygularken eğer olumsuz sonuç alıyorsanız uyguladığınız para politikasını değiştirmeniz gerekir.

Malesef 2018'den beridir Türkiye kararlı bir şekilde faiz indirme politikası uyguluyor. Faizleri indirmenin girişimciler için faydaları var. Bir iş girişiminde bulunmak isterseniz düşük faiz oranları ile kredi kullandığınızda başarılı olma ihtimaliniz yüksektir. Faizler düşük olduğunda insanlar parayı faize yatırmaz, buna karşın girişim sayısı artar, faizler yüksek olduğunda insanlar girişimden kaçınır parayı faize yatırır. Ancak bu tek denklem değildir. Girişim için faizlerin düşük olması yetmez. Para piyasalarının istikrarlı olması da önemlidir. Türkiye'de para piyasalarının bir istikrarı kalmamıştır. Dolayısı ile böyle bir pozisyonda faizleri düşürmek para piyasalarındaki istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor. Böylece dolarizasyon yükseliyor. İnsanlar paralarını korumak için dolara (euro veya altın da fark etmez) yöneliyor. Böylece zaten yüksek olan dolar daha da yükseliyor ve Türk lirasının değeri daha düşmeye devam ediyor.

Şu anda Türk lirasının değerini sabitlemenin tek yolu malesef faizleri yükseltmektir. Çünkü insanların mevduatlarını TL'ye çevirmelerinin başka bir yolu yoktur. Şu anda yıllık faiz %15-20 arasındadır. Geçen sene 100 doları bozdurup faiz mevduatına yatıran bir kişi bu sene kazandığıyla beraber parasını tekrar dolara çevirirse ancak 70 dolar alabilecektir. Faiz geliri dolar artışı karşısında %30 gerilemiştir. Son 5 yıldır faiz oranlarının getirisi dolar artışı ile kıyaslanamaz. Hatta faiz kazancı, enflasyondan bile daha düşüktür. Yani geçen sene 10 ekmek parasını faize koyan bir kişi bu sene o parayla ancak 9 ekmek alabilecektir.

Faizi düşürme para politikasının Türk lirasını pul ettiği açık bir şekilde ortadadır. Bunda inat etmenin alemi yoktur.

Ayrıca NASS filan da demeyin. Nass'a göre yüksek faiz de düşük faiz de haramdır. Faizin haramlığının yüksek veya düşük olması ile bir alakası yoktur. İçki haramdır denildiğinde "çok içki içmek haramdır" anlamına gelmiyor. Çok da içmek az da içmek haramdır. Haramın azı çoğu olmaz. Dolayısı ile Nass'ı yanlış politikalarınıza alet etmeyin.

Bir değer konu da "ekonomik savaş", "ekonomik bağımsızlık", "dış mihraklar", "faiz lobisi" ajitasyonlarıdır. Yanlış politikalarda ısrar ediyorsunuz, kulağınızı başkasının sözlerine kapatıyorsunuz. Gideremediğiniz bir başarısızlığa düşünce de suçlusu dış mihraklar oluyor. Uygulamalarınızı yanlış bulanları eleştirenleri hainlikle suçluyorsunuz. Bu totalitarizmin klasik bir ajitasyonudur. Aynı Venezuela'daki gibi. Ülkeyi batır sonra da Amerika'yı suçla.

Paylaş:

18 Kasım 2021 Perşembe

Sezai Karakoç'un ardından

Büyük şair, Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun inşallah.

Bendeniz 1994'ten beri uzun yıllar Cağaloğlu'da çalıştım. Bir çok kez işyeri açtım kapattım. Sezai Karakoç'un da Cağaloğlu'da yayınevi vardı. Diriliş Yayınları. Fakat kendisini görmeye hiç gitmedim. Yani böyle bir merak böyle bir ihtiyaç olmadı.

Ekteki fotograf Molla Fenari Sokak'ta çekildi. Tam yukarıda 2. katta benim işyerim vardı. Tam Molla Fenari Çıkmazı başında Cağaloğlu Anadolu Kız Lisesi'nin karşısında idi dükkanımız. İnternet üzerinden kitap satışı yapıyordum o zamanlar. Bir keresinde sokaktan geçerken alt katımızda oturan bizim rahmetli Abdulkadir Kibar ağabey göstermişti bana.

Görünüşe göre mütevazi bir insandı. Tabi ki bu, sokakta yürümesinden dolayı değil. Herkes sokakta yürür, uçacak tayyi mekan yapacak hali yok ya. Mesela İsmet Özel ile de Unkapanı'ndan Eminönü'ne doğru yürürken karşılaştım. O da yürüyordu. Ama İsmet Özel hiç de mütevazi bir insan değildir.

Bana göre Sezai Karakoç bu çağın insanı değildi. Zaten pek çok kişi bu çağın insanı değildir.

Her neyse Sezai Karakoç'a bir kez daha Allah'tan rahmet dilerim.




Paylaş:

Bugün dünden daha hayırlıdır

Bu zaman, geçmişteki tüm zamanlardan daha hayırlıdır. Gelecekteki zaman da bu zamandan daha hayırlı olacak.

Tarih bilgisi bunun apaçık kanıtıdır.

Gelin geriye gidip bakalım:

-100 yıl önce 1921, ülke 1. dünya savaşından çıkmış ve işgal altında, bazı köylerde cenazeleri kaldıracak erkek bulunmuyor.

-200 yıl önce 1821. Yunanistan'ın ayaklandığı yıl. Mora yarımadasındaki müslüman Türklere tam bir soykırım yapılmış. 1806 ve 1828'de Ruslarla yıkıcı savaşlar yapılmış. İçerideki ve dışarıdaki karışıklığın haddi hesabı yok. Köylü tımar sistemi ve vergi mültezimlerin elinde şamar oğlanına dönmüş.

-400 yıl önce 1621. Anadolu'da Celali isyanları. Anadoluda yüzbinlerce köylü yerinden edildi. 1607-8 yıllarında Kuyucu Murat Paşa Anadoludaki bu isyanları bastırmak için 60,000 den fazla kişinin kafasını kesip kuyulara doldurmuş.

-700 yıl geriye gidelim. 1321. Anadolu toprakları beyliklerin elinde sürekli top gibi el değiştiriyor. Haçlılar moğollar, Anadolu Selçukluları, beylikler vs. Hiç de yaşamak isteyeceğiniz bir yer değil.

-1200 yıl geriye gidelim. 821. Zannederim Memun dönemidir. Abbasiler siyasi birliği sağladı ama nasıl sağladı. Bir çok aşirete kabileye karşı bildiğiniz soy kırım yaptı Abbasiler. Abbasiler sadece Emevilerin kökünü kazımakla kalmadı, Emevilere destek olmuş olan tüm aşiretlerin de kökünü kazıdılar. Ebu Müslim Horasani'yi nasıl kalleşçe katlettikleri ortada. Ayrıca o tarihte Bizans Anadolu'yu tekrar geri almıştı. 821 fena bir zaman değildir yine de bugün ile kıyaslanması mümkün değildir.

-1400 yıl geri gidelim. 621. Hz. Muhammed'in miraca çıktığı yıl. 😄 Fakat siz o dönemde zaten Arabistan'da değildiniz. Diyelim Arabistan'dasınız. Hz. Muhammed henüz yaygın olarak kabul edilmiş değildi. Kafir olma ihtimaliniz de mevcut. 😏 Yine de büyük ihtimalle Ötüken yaylalarında çobanlık yapıyordunuz. Ben de Mezopotamya Arabı olarak Lahmiler adı verilen Sasani vassalı pis bir devletin tebaasıyımdır. Allahım ne eziyetler gördük. 😂

-2000 yıl geri gidelim. Yıl 21. Celile'de İsa diye bir heretik çıkmış, mümin yahudilerin kafasını karıştırıyordur. 😏 Sonra Yahuda bölgesi, Urşlim Darus selam Roma işgali altında. Başımızda Pilatus adı verilen işgal valisi bir general var. Ya Allah aşkına böyle bir ülkede böyle bir zamanda yaşamak ister misiniz?

-2600 yıl geri gittik. Yıl MÖ. 621. Fazla sevinmeyin, 15-20 sene sonra Nabukadnaser diye bir manyak bölgedeki tüm krallıkların üzerinden geçecek. Babil sürgünü. Ölen ölür geriye kalan sürgün edilir.

-4500 yıl gidelim. Yıl MÖ 2521. Keops denen firavun krala anıt mezar yani piramit yapmak için kaç yüz bin insan köleleştirildi ve o piramitlerin taşları altında can verdi?

Yani hasılı kelam, ne kadar geri giderseniz gidin bugünden daha iyi bir dönem bulamazsınız. Oturun kalkın şükredin. Sadece bugüne değil, daha iyi olacak olan yarınlara şükredin.

Paylaş:

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *