10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü imiş. Böyle bir bilince ve farkındalığa sebep olmasını dilerim.
İnsan hakları bireyi merkeze alan bir düşünce ve değerler sistemidir.
İnsan hakları ihlali devletler tarafından yapılır. İnsan hakları iddiası
da devlete karşı dile getirilir. Daha iyi anlaşılması için basit bir
örnek vereyim. Ali Veli'ye tokat atsa bu suç olur, ama insan hakları
ihlali değildir. Lakin Polis Ali'ye tokat atsa bu insan hakları ihlali
olur. Fakat şu da insan hakları ihlaline girer. Eğer Ali eşkiyalık yapar
ve Veli'ye zarar verirse ve polis de göz yumarsa bu yine insan hakları
ihlaline girer. Çünkü devlet yapması gerekeni yapmamış bireyi
korumamıştır. Burada insan hakları ile devlet arasında ayrıştırılamaz
bir ilişki vardır.
Anayasa'nın büyük çoğunluğu aslında insan
haklarını kurallarını düzenler. Anayasa'nın iki misyonu var. Biri
devletin idari sistemini ve yapısını açıklar. Bizim mevcut anayasamızda
1'den 9'a kadarki maddeler devletin asli yapısını açıklayan giriş
mahiyetindeki maddelerdir. Madde 10'dan 74'e kadarki kanunların tümü
insan hakları ile ilgilidir. 75'ten sonraki maddeler de idari sistemi ve
diğer konuları açıklar. Yani anayamızın 60'a yakın maddesi insan
hakları ile ilgilidir.
İnsan hakları üç kategoride incelenir:
- Negatif haklar
- Pozitif haklar
- Siyasi haklar
1) Negatif haklar: Yani devletin insana karşı yapmaması gerektiği
şeylerdir. Buna anayasada "Çekirdek Haklar" da deniliyor. Bu haklar
savaş halinde bile ihlal edilemez. İnsanı öldürmek, işkence yapmak,
maddi ve manevi bütünlüğüne karşı herhangi bir eylemde bulunmak,
inancını düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlamak savaş ortamında bile
yasaktır. Bunları ihlal eden devlet görevlileri "insanlık suçu" işlemiş
olurlar.
2) Pozitif haklar: Vatandaşların insanca bir yaşam
sürebilmesi için devletin yapması gereken şeylerdir. Adil yargılanma
hakkı, güvenlik içinde olma hakkı, çalışma hakkı, kamu hizmetinden
yararlanma ve kamu hizmeti girme hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı vs.
3) Siyasi haklar: Düşüncesini özgürce ifade edebilme hakkı, inancını
özgürce icra etme hakkı, seçme ve seçilme hakkı, siyasi katılım hakkı,
dernek vakıf sendika parti vs. üye olma veya kurma hakkı vs. gibi
haklardır.
Unutmayalım ki devlet insan için vardır. Hak Teala
buyurur ki "Kim haksız yere bir insanı öldürürse tüm insanlığı öldürmüş
gibidir" Bir insana karşı bilinçli olarak yapılan bir haksızlık adaleti
zedeler ve tüm toplumu yozlaştırır. Onun için adalet birey içindir ve
bireyin hakkı korunmadan toplumsal adalet de sağlanamaz. Devletin
yüceleştirildiği toplumlarda dramatik olarak birey küçültülür ve insan
hakları ihlalleri de yaşanır.
Onun için "önce birey" önce "insan hakları" diyoruz.
12 Aralık 2021 tarihinde facebookta paylaşıldı.
0 yorum:
Yorum Gönder