18 Aralık 2022 Pazar

Devlet fabrika işletmez

Bazıları sürekli "o fabrika satıldı bu fabrika satıldı memleket satıldı" diye paylaşım yapıyorlar.

Arkadaşlar özelleştirme olması gereken bir şeydir. Yıllar önce ilk kez İlhan Kesici'den dinlemiştim. Kendisi uzun bir dönem DPT'de (Devlet Planlama Teşkilatı) planlama uzmanı olarak çalışmış birisidir. Kesici yeni kamu modelinde özelleştirmenin gerekli olduğunu anlatıyordu. Kesici bu konuda özellikle İngiltere üzerinde yaptığı çalışmalardan örnekler vermişti. İngiltere'de 1980'lerde sonra hızlı bir özelleşrirme programı uygulanmıştır.

Bu konuda benim söyleyeceklerim şu: Devlet fabrika işletmez. Zarar edip etmemesi önemli değil. Çünkü liberal ekonomilerde bu tarz üretim süreçleri özel sektöre bırakılmıştır. Sosyalist modelde tüm üretim araçları kollektifleştirilirken Keynesyen modelinde ise bu ikisinin ortasında bir durum meydana gelir. Ancak Keynesyen sistemi de 1970 krizinden sonra çöktü ve Neo Liberal ekonomiye geri dönüldü.

Sosyalist, Korporatist ve Keynesyen gibi devletçi sistemler 1930'larda uygundu ama özellikle 1980'lerden sonra bu tamamen bırakıldı. Hatta bu tarihten sonra sadece Keynesyen gerilemedi sosyalizm de çöktü. Korporatizm zaten 2. Dünya savaşından sonra tarihe karıştı.

Günümüz mentalitesinde devlet şeker üretemez. Üretmemeli. Çünkü devlet şeker üretirse bu konuda özel sektör gelişemez. Çünkü özel sektör kamu gücü üstünlüğüne sahip üretici devlet firmalarıyla rekabet edemez. Özel sektör gelişmediği için de dışarıya bağımlılık artar.

Örneğin Türkiye'de kağıt üretiminin geri kalmış olmasının sebebi Seka'nın devlet kuruluşu olmasıdır. 30 35 yıl önce matbaacılık ve yayıncılık yapıyordum. Seka özelleştirilmeden önce o zamanlar da kullanılan kağıdın %90'ı ithaldi. Seka son derece adi bir kağıt üretiyordu. Dışardan getirilen 3. Hamur kağıdı bile ondan iyiydi. Sanıyorum bir tek gazetelerde kullanılıyordu. Bir de karton kağıdı diye bir kağıt üretiyordu. O da Bristol ile kıyaslanınca çok adi bir kağıttı. Dışardan gelen 1. Hamur, Kuşe, Bristol, Kraft vb. kağıtlarla kalite bakımından rekabet edebilmesi mümkün değildi. Açıktır ki Seka sektörün önünü tıkamıştır.

Kamu gücü rekabete açık tüketim mallarının üreticisi olduğunda o sektör gelişmez. Özel sektörün ürettiği ürünler ticari kaygılarla sürekli iyileştirilip geliştirilir. Devletin ise ticari kaygısı olmaz. Olsa bile bunu siyasiler yönetemez. Devleti yöneten siyasi kurumlar olduğu için devlet kurumları olan fabrikalar da siyasi partilerin oyuncağı hale gelir. Her gelen hükümet yandaşlarını bu fabrikalara doldurur. Bu yüzden başarılı olması da mümkün değildir.

Uygar ülkelerde artık devlet asli görevleri olan adalet, güvenlik, sağlık, eğitim, imar, altyapı vs ile uğraşıyor. Buna ekonomide saf kamu malları deniliyor. Devlet saf kamu malları alanının dışındaki sektörlerden çekilip küçüldüğü için yandaşların devlet kadrolarına doldurulması söz konusu olmuyor ve devletin yükü daha hafif, giderleri daha az oluyor. Devlet özel sektörü ve piyasaları teşvik eder ve onlardan vergi alır. Böylece serbest pazar ürünleri olan tüketim mallarında pek çok özel işletme açılıp rekabet ve fazla üretim olunca fiyatlar da düşer.


 


Paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *