19 Mart 2025 Çarşamba

İklim Anlaşmaları ve Biz


İklim anlaşmalarının ve buna bağlı olarak ülkemizde çıkarılmak istenen iklim kanununun arkasındaki düşüncenin özü şudur:

Dünyada sanayi devriminden bu yana çok fazla fosil yakıt kullanıldı ve bu fosil yakıt kullanımı her geçen gün artıyor. Kömür petrol doğalgaz gibi fosil yakıt kullanıldığında karbon ve sera gazları ortaya çıkıyor. Atmosfere yayılan sera gazları da güneş ışınlarını tutarak dünyayı daha fazla ısıtıyor. Böylece son yüzyılda dünya iklim sıcaklığının yaklaşık 1.5 santigrad derece arttığı ortaya çıkmış bulunuyor. Eğer tedbir alınmazsa bu daha da artmaya devam edecek. Küresel ısınma denilen olay budur. Bu ısınma da dünyanın genel iklim dengesini bozuyor. Buzullar daha fazla eriyor deniz seviyesi yükseliyor ve bir çok küresel iklim ve çevre sorununa neden oluyor. Mesela son dönemlerde tüm dünyada bu kadar orman yangınları çıkmasının sebebi de budur. Dünya çölleşiyor. Bizim Türkiye'nin tarım ve mera alanlarının yarısı çöl oldu. Bunlar hep küresel ısınmanın sonuçları...

İşte bu yüzden ülkeler ve bilim adamları bir araya gelip kömür petrol doğalgaz gibi fosil yakıtı azaltıp bunun yerine yenilenebilir enerji üretimini öneriyor. Bu da güneş enerjisi rüzgar ve hidrolik enerji gibi enerjilere yönelmek anlamına geliyor. Çünkü yenilenebilir enerji temiz enerjidir ve hem çevre kirliliğini hem de küresel ısınmayı önler. Bu yüzden dünya ülkeleri Paris ve Kyoto gibi küresel iklim anlaşmaları yaptılar. Bütün bu anlaşmalarda ana düşünce karbon ve sera gazlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji hedeflerinin artırılmasıdır.

Yenilenebilir enerji gelişmekte olan ülkeler için kısa vadede efektif değildir. Çünkü başlangıçta yatırım maliyeti yüksektir. Fosil kullanımı içinse bir yatırım maliyeti yoktur. Sadece gelişmekte olan ülkeler değil hızlı ve agresif bir kalkınma isteyen ülkeler de fosil yakıtı tercih ediyor. Mesela Trump'ın iklim anlaşmalarından çekilmesinin sebebi budur. Fakat bu sadece gezegenimize değil kendi ülkesine de zarar verir. Bugün iklim anlaşmalarını imzalamayan ve bu konuyu es geçen ülkelerden biri de İran'dır ve İran şehirleri dünya sıralamasında en kirli havaya sahip olan şehirler arasındadır.

İklim anlaşmalarında da her ülke için belirli bir karbon emisyon hedefi vardır. Büyük ülkeler yatırım zorluğu çeken küçük ülkelere bu konuda ödenek de ayırırlar veya ayırmaları gerekir. Bu konuda pratikte sorunlar olabiliyor. Fakat her ülkenin gücü nisbetinde buna uyması kendisi için de faydalıdır.

Onun için arkadaşlar iklim anlaşmaları genel olarak iyi bir şeydir. Türkiye hükümeti de bunun önemini son yıllarda farketmiştir ve bu konularda atılan adımlar da son derece değerlidir.


Paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *